NE YAZIK - NE KUTLU
İnsan *basit* yaşayabilmeli…..
Entelektüelliğini ve tıkıştırılmış bilgilerini, Bilgelikmiş gibi sunanlara
Nefsin gelgitlerini ve yalanlarını, her An’da yeni olmayla karıştıranlara
Kırılganlığını ve kargaşasını, içine dönmeyle maskeleyenlere
Bir arpa boyu yol gitmeyi, marifet sananlara
Değişik bir şey söylemek için, eski yargıları ters yüz edip yine yine yargılayanlara
Anlamsız her şeyi bir araya getirip, yeniçağ bilgisi diye anlatanlara
Nefsin daldan dala konuşlarını, değişim diye adlandıranlara
İnsan kardeşleri arasında ayrılık yaratmayı, birleştiriyormuş edasıyla sunanlara
İnsanoğlunu ve ürettiği her şeyi aşağılayıp, “Bütünün en yüksek hayrı için” sözüyle bitirenlere
Diğerlerini içine sindiremeyişini ve öfkesini, sınırsızlık ve özgürlük sananlara
Düşkünlüklerini ve bağımlılıklarını, farklılık olarak kabul edenlere
İtişmeyi- kakışmayı - didişmeyi, uzlaşma yolu olarak seçenlere
İnsan kardeşleriyle alay etmeyi ve tacizi, neşeli olmakla karıştıranlara
Nefsin açgözlülük ve sahiplenme heyecanını, yaşamın coşkusuna tercih edenlere
Kendinden başka çalmadık kapı bırakmamayı, arayış sananlara
Yol’da yürüdüğünü sanırken, aslında oturduğu yerden hayatı boyu hiç kalkmamış olanlara
Her kesin ve her şeyin karşısında olarak, ”kendisi” olanlara
Herkesi aptal, geri ve her şeyi eski ilan edip, yeniçağ çığırtkanlığı yapanlara
Dünyada çalacak bir dost kapısı olmamasını, aydınlanarak farklılaşmanın Tekbaşınalığı sananlara
Yaşamdan ve diğerlerinden çekingenliğini ve korkaklığını, saygı olarak algılayanlara
Onursuzluğunu ve sevgisizliğini, izin vermekle karıştıranlara
Vurdumduymazlığını ve konfora düşkünlüğünü, şefkat olarak görenlere
Bencilliğini ve nefsini, ilahi hak olarak algılayanlara
Nefsi terk etmeyi, dünya nimetlerini terk etmek olarak bilenlere
İnsanları her yol ve her araçla; acz, korku endişe ve suçluluk içinde bırakarak; nefsinin tatminine basamak yapanlara
Her şey olup da, bir dostun gönlüne dost olamayanlara
Yüreğinde; “Kendine” ve diğer insan kardeşlerine taht kuramayanlara
Her şeyi bilip de, bir tek Kendinin ne halde olduğunu ve ne eylediğini bilmeyenlere;
Yol’u yürümeyenlere,
Esirgemeyi, korumayı, paylaşmayı, desteklemeyi, anlamayı unutanlara
Kendine ve İnsanlığa; umut aşk sevgi ve rahmet olamayanlara…… NE YAZIK
“Kendinde” sevgiyle genişleyen, emeğini insan kardeşlerinden esirgemeyen, içsel samimiyetinde ve dürüstlüğünde duran, okyanusa vardığında insan kardeşlerini bulan, maskelerini sonsuza kadar terk etmiş, yalın, sade, yakın, olgun, cesur, sıradan olana, Yaşamı ve İnsanı aziz tutana
ve BASİT YAŞAYABİLENE…… NE KUTLU.
Yazan Nilgün Nart
2007 İstanbul
14 Nisan 2009 Salı
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)