NE YAZIK
Entelektüelliğini tıkıştırılmış bilgilerini, Bilgelikmiş gibi sunanlara
Nefsin gelgitlerini ve yalanlarını, her An’da yeni olmayla karıştıranlara
Kırılganlığını ve kargaşasını, içine dönmeyle maskeleyenlere
Bir arpa boyu yol gitmeyi, marifet sananlara
Değişik bir şey söylemek için, eski yargıları ters yüz edip yine yargılayanlara
Anlamsız her şeyi bir araya getirip, yeniçağ bilgisi diye anlatanlara
Nefsin daldan dala konuşlarını, değişim diye adlandıranlara
İnsan kardeşleri arsında ayrılık yaratmayı, birleştiriyormuş edasıyla sunanlara
İnsanoğlunu ve ürettiği her şeyi aşağılayıp, “Bütünün en yüksek hayrı için” sözüyle bitirenlere
İnsanı robot gibi, sözlerle programlamaya, “şimdi seni arındırıyorum” diye başlayanlara
Diğerlerini içine sindiremeyişini ve öfkesini, sınırsızlık ve özgürlük sananlara
Düşkünlüklerini ve bağımlılıklarını, farklılık olarak kabul edenlere
İtişmeyi kakışmayı didişmeyi, uzlaşma yolu olarak seçenlere
Nefsin sapkınlıklarını, İlahi Aşk sananlara
İnsan kardeşleriyle alay etmeyi ve tacizi, neşeli olmakla karıştıranlara
Nefsin açgözlülük ve sahiplenme heyecanını, yaşamın coşkusuna tercih edenlere
Kendinden başka çalmadık kapı bırakmamayı, arayış sananlara
Her kesin ve her şeyin karşısında olarak, “”kendisi” olanlara
Herkesi aptal, geri ve her şeyi eski ilan edip, yeniçağ çığırtkanlığı yapanlara
Dünyada çalacak bir dost kapısı olmamasını, yükselişin Tekbaşınalığı sananlara
Yaşamdan ve diğerlerinden çekingenliğini ve korkaklığını, saygı olarak algılayanlara
Onursuzluğunu ve sevgisizliğini, izin vermekle karıştıranlara
Vurdumduymazlığını ve konfora düşkünlüğünü, şefkat olarak görenlere
Bencilliğini ve nefsini, ilahi hak olarak algılayanlara
Nefsi terk etmeyi, dünya nimetlerini terk etmek olarak bilenlere
Her şey olup da, bir dostun gönlüne dost olamayanlara
Yüreğinde, “Kendine” ve diğerlerine taht kuramayanlara
Her şeyi bilip de, Kendine ve İnsanlığa; umut aşk sevgi ve rahmet olamayanlara NE YAZIK
“Kendinde” sevgiyle genişleyen, emeğini insan kardeşlerinden esirgemeyen, içsel samimiyetinde ve dürüstlüğünde duran, okyanusa vardığında insan kardeşlerini bulan, maskelerini sonsuza kadar terk etmiş, yalın, sade, yakın, olgun, cesur, sıradan olana, Yaşamı ve İnsanı aziz tutana ve ölmeden önce gerçekten ölene NE KUTLU.
Yazan Nilgün Nart
5 Eylül 2007 Çarşamba
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder